Stadda Maç izlemek ve Ankaragücü Tribünü

Az önce okuduğum bir yazı, çok hoşuma gitti. Sizinde beğeneceğinize eminim. Bu yazı ortakafagol.com sitesinden alınmıştır.

Yıllardır Anadolu takımlarının maçlarına (Amatör küme, 3. lig, 2. lig, 1.lig) giden bir şahıs olarak Anadolu takımlarının maçlarında tribünde neler olur, bilmeyenlere aktaralım rehber olalım diye düşündük ve bu yazıyı döşendik.

Stadyumda maç izlemeyi kafaya takmışsanız bir kere girişte polisin tacizine maruz kalmayı da peşin peşin kabul etmişsiniz demektir.Stada girerken şöyle bir yoklarlar sizi ve üzerinizde sahaya atılmaya layık olan şeyleri toplamaya başlarlar.Bunlar elbette bozuk para, kalem ve çakmak başlığı altında toplanırlar, ama bazı maçlara motosikletimle gitme gafleti gösterdiğimden yaklaşık 300 YTL değerindeki kaskımı “ya hakeme atarsan” şüphesiyle içeri almamaya çalışan memur arkadaşlar da olmadı değil.İçeri girdiğinizde kağıt 5 YTL verip iki çay aldığınızda geriye verilen para üstü şakır şakır bozuk paradır o ayrı.Önemli olan içeri girerken üzerinizde bozuk para olmamasıdır. Büfeden aldığınız bozuk paralar acıtmaz zira.Efsunludur onlar bişeycik olmaz.Eğer alkol alıp da maça gitmeyi düşünüyorsanız dikkat edin mevcut yasalarımıza göre stadlara alkollü girilmez.Sevgili kolluk kuvvetlerimizin uygulayacağı tutuverir yasayı “hoh de bakayım” diyebilirler.Alkol alırsanız gitmeden siz yine de bir karanfil ya da naneli şeker atın ağzınıza.Schalke 04 maçında elinde birayla maç izleyen taraftarları televizyonda görüp de heves etmeyin.Daha girmedik AB’ye.

Her yerinizi elletip içeri girebildiyseniz nihayet,ortam kalabalıksa eğer geçersiniz açısı iyi olan bir yere arkadaşınızla hemen çekirdekçi aramaya koyulursunuz eğer maça 1-2 saat varsa ve soğuksa hava önden bir çay da iyi gider hani.Şöyle koltuğu üfleyip gazete kağıdıyla temizleyip oturdunuz mu şimdi bakalım etrafımıza.Başlıca 3 türden insan topluluğu olabilir çevrede.Öncelikle bir çok şehirde maç izlediğimi belirtmek isterim.Ancak özellikle son yıllarda çokça tartışılan bir taraftar topluluğunun, Ankaragüçlülerin yıllardır arasında maç izlediğim için tribünü tarif ederken bu taraftar gruplarından da bahsederek yakından tanımanızı sağlamaya çalışacağım.

1-KALE ARKASI:
İşte ülke gerçeği burada.Diplerde sürünen sınıfların çocuklarını bol bol görürsünüz etrafta.Yaş ortalaması 20 nin üstüne çıkmaz çıkamaz.30 lu ya da 40 lı yaşlarını süren bir tribün lideri hemen balkonun üstündedir ve bol küfürlü çok kahkahalı muhabbetler döner etrafta.Hani alkolden bahsetmiştik yasak demiştik.Anlaşılan bali veya uhu yasak değil ki bakınız kale arkasında hap atmış bali çekmiş birkaç futbolsever dolanıyor ortalıkta.Yaş ortalaması 20 nin altında olduğu gibi ceplerdeki para ortalaması da kesinlikle 5 YTL nin altındadır.Zaten o da eve dönüş parasıdır.Aynı zamanda pek uzun boylu tartışmaya gelmeyen hemen başka dilden konuşmaya başlayan bir tribündür fazla uzatmaya gelmez.Yine ortalamaya bakarsak hatırı sayılır biçimde adli sicil kaydı olan, türkçesi “sabıkalı” olan abi mevcuttur.Maça doğru tıklım tıklım dolan bu tribün tezahüratlara da yön verecektir aynı zamanda.Konya, Eskişehir, İzmir, Ankara kale arkalarında genel olarak doğrudur bunlar.Şimdi de Ankaragücü’nün kale arkası taraftarına bakalım.(Bu sene Ankaragücü maçlarında kale arkasının 3 YTL olduğunu belirteyim.)

GECEKONDU:
Adı üzerinde gecekondu çocuklarının tribünüdür.Az yukarıda resmedildiği gibi tehlike büyüktür.Ayakta maç izlenir.Bu tribünü seçtiyseniz maç izlemek için müthiş coşkulu bir o kadar da gergin maç izlemekten hoşlanıyorsunuz demektir.Gecekondudan sahaya yayılanlar arasında konfetiler ve karanfiller olduğu gibi çakı, sallama, pala, satır bilumum kesici delici alet bira, viski şişesi, ayakkabı, davul tokmağı, davulun kendisi sayılabilir.Gözümle gördüklerim bunlar.Elbette sağa sola saldıran maçla ilgisi olmayan bir grupta değildir.Biraz fazla(!) severler takımlarını o kadar.Maç boyunca özellikle başka tribünde olup onları izlemek çok keyiflidir.Tek kelimeyle tribün şov yaparlar.Dev bayraklar, atkı şovlar ve benzer etkinlikler görülebilir.Elinde 2 YTL si olan çocuklar “abi bi milyon ver de maça gireyim” diye zaten sizden para almıştır.Gol olduğunda da sırtınıza çıkarlar.Beraber sevinirsiniz mini furbolseverlerle.

İHTİYARLAR:
Hemen gecekondunun sağında konuşlanırlar kale arkasında izlemekten vazgeçmezler ama gençler bağırsın biz aralarına girmeyelim diyerek kenara otururlar.Tıpkı düğünlerde gerilere oturup fazla ortalıkta görünmek istemedikleri gibi.Yaş ortalaması 50’nin üstündedir.Neden ihtiyarlar olduğu anlaşılıyor sanırım.Bu tribünde oturanların ismi vardır.Belli kişiliği olan bir taraftar kitlesidir.Ama birbirinden haberli bir grup değildir.Sadece yıllardır maça gelen torun torba sahibi amcalar oraya otururlar.Ona alışmışlardır ve gecekondunun sağına kurulurlar.Maç başlamadan toplu tezahüratla onore edilirler ve kalkıp bütün stadı selamlarlar yılların vefasıyla.

2-MARATON:
İşte en renkli tribün burasıdır.Her takım için bu tribünde her türden görüşten insan bulunur.Maçı daha iyi bir açıdan izleme meraklılarının çoğunlukta olduğu göze çarpar.İyice takıntısı olanlar özellikle ofsayt pozisyonlarına hakim olabilmek için ceza sahası hizasına yakın otururlar.Üniversite mezunu kişilere çokça rastlanabilir.Yoğun çekirdek tüketilir ve maçı oturarak izlemek isteyenlerle bağırmak isteyenler arasında nizaların yaşandığı bir yapı hakimdir.Tek tük bayanlara da rastlanır.Elbette buranın büfesi kale arkasından daha çok iş yapar.Ankaragücü maçlarında maratonda iki grup konuşlanır.(Maraton fiyatının 5YTL olduğunu ifade edeyim)

ANTİ-X VE GENÇGÜÇLÜLER

Maratonda müthiş bir coşku yaşatan ve büyük oranda maratonun ayakta maç izlemesini sağlayan iki heyecanlı gruptur.Zaman zaman aralarında pürüzler yaşansa da kardeş kardeş maratonda takımlarını desteklerler.Kitleselliğin sağlanmasında büyük emekleri vardır.Yukarıdaki genellemeden yola çıkacak olursak yer yer bayanlara rastlanmaktadır burada.Ayrıca üniversite öğrencisi ya da mezunu insan sayısı son derece fazladır.Yinede ortam gerilince gerilmeye hazırdırlar.Hukuk fakültesinde öğretim üyesi bir arkadaşın valla son dakikalarda hakem öyle yapınca sahaya atacak bir şeyler aramaya başladım itirafı bunun göstergesidir.Yaş ortalaması artık 25’e yaklaşmıştır.Her tipten insan bulmak mümkündür.

3-KAPALI
Nam-ı diğer sosyete tribünü sınıf piramidinde en üstte olanların mekanıdır.Aynı yerde şeref tribünü vardır zira.Gazeteciler oradan maçı izler.Televizyon o açıdan çekim yapar.Güneş arkada olduğundan gündüz maçlarında göze güneş gelmez.Cumhurbaşkanı bile gelse aynı yerden izler işte maçı daha ne deyim.Hem eğitim hem yaş hem para olarak üst düzeyde yer alabilecek taraftarlar vardır artık ortamda.Ankaragücü’nün kapalı tribününde de başlıca iki grup vardır.

PEGASUS-KAPALI TUNALI
Ankara’nın en kalantor caddesi diyebileceğimiz Tunalıhilmi Caddesi’nin güçlüleri kapalı tunalı grubunu oluşturur.Kapalı tribünün sağında otururlar.Ancak genellemeye pek uymayan biçimde kale arkasında nasıl maç izleniyorsa aynen izlerler.Hem ayakta hem bağırış çığırış had safhada.

Sol tarafta ise, efsane sol kapalıda yani Pegasus oturur.Söylentilere göre AG plakalı mercedeslerle maça gelmektelermiş.Ancak yine ayakta izlemek ve tezahürata katılmak noktasında zerre taviz vermezler.

Görüldüğü gibi son derece farklı sınıf ve statülerden gelmektedir Ankaragücü taraftarı.Sürekli kavga dövüş ekseninde gösterildiğinden ve Ankara’da 3 büyüklerin formasıyla dolaşanlara zaman zaman bulaşıldığından herkes tarafından korkulan bir taraftar grubu olmuştur.Ona buna saldırılması ve futbol adı altında terör estirilmesi bazı takımların değil Türk futbolunun sorunudur.Bu yüzden sadece bir takımın ya da belli takımların taraftarının mahkum edilmesi pek de adil değil.Bu yazı vesilesiyle başka türlü tanınma imkanı olmayan bir taraftar grubunu sizlerle paylaşmak istedim.

Maçı stadda izlemenin iki önemli garipliği vardır.Birincisi maçı kimse anlatmaz, spiker yoktur, sağa sola ilginiz kayar ve dikkatinizi dağıtırsanız tehlikeli pozisyonu ve dolayısıyla golü kaçırırsınız sadece bir gürültü kopar.Zamanında bakmadığınız için tam olarak topun nerede olduğunu görmez ve golü kaçırırsınız.Artık akşam izleyeceksiniz demektir.Hesapta maça gelmiştiniz ama geçti bir kere.

İkinci ve maça çok sık gelmeyenler için her defasında yadırganan husus şudurki; tekrarı yoktur olanların.O yüzden dediğim gibi dikkati kaybetmeden seyretmek şarttır.Golün tekrarını görmeyi beklemeyin çok beklersiniz.Sonuçta maç aslında o kanalda bu kanalda izlenmez.Maç stadda izlenir.Soğukta atkıya sarılıp titremek sıcakta üstünü çıkartıp çıplak izlemek televizyondan izlemekten çok farklıdır ve bağırırsanız duyar futbolcular.Boş bırakmayın stadları gidin maçlara her nerede iseniz.Stadlar boynu bükük kalmasın.